TARİKAT VE CEMAATLER BİR GECEDE KAPATILABİLİR

Türkiye de tarikat ve cemaat gerçeği

Tarikat ismini verdiğimiz dini kuruluşlar, aslında hukuken yok, Tc. anayasanın 677 .maddesine göre var olmaması gerekir, yani halihazırda bu tür tarikat ve cemaatler zaten illegaller, ve istenirse bir gecede kapatılabilirler,  siyasiler, 1950 yılından başlayarak, hilafsız gizli yada aleni, bütün partiler ve cemaatleri oy deposu gördüğü için onlarla iş birliği yaptı, oy devşirdi karşılığında görmezden geldi, hatta kaynak aktardı, yetmiş yıldır iktidarlar bu tür dini yapılara oy için göz yumdu, göz kırptı, hatta işbirliği yaptı, bunları fonladı, çeşitli imtiyazlar, devletten kontenjanlar sağladı .
Hatta, daha da somut olarak nihayetinde iktidara ortak etti, kısacası tüm siyasi partiler üzerine yemin ettikleri Hepsi T. C.'nin ana yasasını göz göre göre çiğnedi .

Tarikatlar kapatılabilir mi ?

Tarikat gerçeği ile sosyal devlet ve yoksulluk arasındaki bağı çözemeyenler, bir ikinci yol arayışında bocalayıp duruyor .
Aslında yol belli ve kolay da !
Oy kaygısı, koltuğu kaybetme korkusu dağları bekliyor .
Devlet olarak

 

• Eğitimi tamamen parasız yapın, genç beyinleri tarikatların çekim alanından çıkarırsınız.
• Sosyal yardım devletin asli görevidir
• Devlet olarak vatandaş ayrımı yapmadan ihtiyacı olanlara sosyal yardım sağlayın.
• Emekli olduktan sonra boşluğa düşen emeklilere alan açacak sosyal uygulamalar geliştirin

İlk okuldan başlayarak, isteğe bağlı olarak okullara gerçek anlamda , öğretmenlerinin en az ilahiyat fakültesi mezunu olma şartı ile din dersi koyun, isteyen İslam dininin kutsal kitabını okullarda milli eğitimin gözetiminde öğrenebilsin.
Cemaatin tarikatlarda beklentisini devlet olarak çözüme kavuşturun
Her tarikat ve cemaatin mutlaka bir yardım kuruluşu var
Bu kuruluşları mali denetime alın
Gelir ve giderlerini belgelendirmelerini, vergi ödemelerini sağlayın
Ne kadar çok yardım kuruluşu varsa bu ülkede, yoksulluk ta o derece artıyor
Yoksulluğun, muhtaçlığın düşürülemiyor olması, yardımların doğru yere gitmediği intibaını yaratırken, İslam dininin yardım taleplerinde kullanılması da, dine inanca zarar veriyor, camiler boşalıyor
Ataizm, deizm artıyor .

Tarikatlar bir gecede kapatılabilir mi ?

Bu Sorunun da cevabı evettir
Peki
Bu Kurumları kapatılınca tarikat ve cemaatler kapatılmış mı olacak?
Bunun cevabı ise hayırdır .
Hayırdır, çünkü !
Tarikat ve cemaatler dükkan değil ki kapatılsın. İnsanların yaşamında neden var oluyorlar? İnsanların neden cemaat ihtiyacı var.
Bunları düşünüp sorgulamak çözümler üretmek lazım.
Çözümün yolu ise yazdığım bu sorgulamalardan geçer.
Bu çözüm bulunduğunda ise, zaten tarikat ve cemaate ihtiyaç kalmayacağından, bir anlamda misyonlarını tamamlayıp tarihteki yerlerini alacaktır

Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatan 677 Sayılı Kanun

Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması ile ilgili kanunun tam adı "Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarliklar ile Bir Takim Unvanlarin Men ve İlgasina Dair Kanun" dur ve metni aşağıdaki gibidir :
Kanun Numarası : 677
Kabul Tarihi : 30/11/1925
Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 13/12/1925 Sayı : 243
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 7 Sayfa : 113
Madde 1 – Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gerek vakıf suretiyle gerek mülk olarak şeyhının tahtı tasarrufunda gerek suveri aharla tesis edilmiş bulunan bilümum tekkeler ve zaviyeler sahiplerinin diğer şekilde hakkı temellük ve tasarrufları baki kalmak üzere kamilen seddedilmiştir.
Bunlardan usulü mevzuası dairesinde filhal cami veya mescit olarak istimal edilenler ipka edilir. Alelümum tarikatlerle şehlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak maksadiyle nüshacılık gibi unvan ve sıfatların istimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisası memnudur.
Türkiye Cumhuriyeti dahilinde salatine ait veya bir tarika veyahut cerri menfaate müstenit olanlarla bilümum sair türbeler mesdut ve türbedarlıklar mülgadır.
Seddedilmiş olan tekke veya zaviyeleri veya türbeleri açanlar veyahut bunları yeniden ihdas edenler veya ayını tarikat icrasına mahsus olarak velev muvakkaten olsa bile yer verenler ve yukarıdaki unvanları taşıyanlar veya bunlara mahsus hidematı ifa veya kıyafet iktisa eyleyen kimseler üç aydan eksik olmamak üzere hapis ve elli liradan aşağı olmamak üzere cezayı nakdiile cezalandırılır. (Ek: 10/6/1949 - 5438/1 md.)
Şeyhlik, Babalık ve Halifelik gibi mensupları arasında baş mevkiinde bulunanlar altı aydan az olmamak üzere hapis ve 500 liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasından başka bir yıldan aşağı olmamak üzere sürgün cezası ile cezalandırılırlar (1). (Ek: 1/3/1950 - 5566/1 md.; Değişik: 7/2/1990 - 3612/5 md.)
Türbelerden Türk büyüklerine ait olanlarla büyük sanat değeri bulunanlar Kültür Bakanlığınca umuma açılabilir.
Bunlara bakım için gerekli memur ve hizmetliler tayin edilir.
Madde 2 – İşbu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 3 – İşbu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.