Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Widget HTML #1

GIDA KRİZİNDE TÜRKİYE VE TÜRK ÇİFTÇİSİ

Gıda krizi kapıda

Türk çiftçisinin önünde bugünden hayal edemeyeceği kapılar açılmak üzere , 2022 yılından başlayarak Türk çiftçisi önümüzdeki on yıllar bu günden hayal dahi edemeyeceği bir gelire ve refah seviyesine ulaşacak,dünya tedarik zincirinin kırılıyor olması, gıda fiyatlarındaki artış, Türk parasının olağanüstü değer kaybetmesi, Türk çiftçisinin önüne yeni bir fırsat getiriyor, altın tepsi içinde.

Türkiye'deki ekonomik krizin kazananı çiftçiler olacak

Çiftçi hayal dahi edemeyeceği bir gelire kavuşurken, memur ve işçi için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil, asgari ücrete yapılacak yüklü bir zam ile, işçi ücretleri memurları yakalayarak makası bir ölçüde kapatacak gibi, lâkin beş bin liralara da çıksa asgari ücret, 2022 yılı ortalarında satın alma gücünün en az yarısını kaybetmiş olacak, işçiler için üç yada dört aylık bir mutluluktan sonra tam bir kâbus ayları başlayacak .
Neden mi ?
Ülke insanımızın ensar diye bağrına bastığı, aslen Suriye'nin kuzeyinde kurulacak olan Suriye Kürdistan'a alan açmak adına Türkiye'ye sürülen mülteciler, bir anlamda, zaten sofrasında kaynakları kıt olan ülkenin yemek masasına kuruldu,en başta gıdamıza ortak oldu, gıda fiyatları yükseldi, evlerimize ortak oldu, kiralar uçtu, işimize ortak oldu ücretler düştü.
Çiftçi yükselirken, işçi düşecek 
Türkiye geçtiğimiz yirmi yılda, enflasyonu baskılamak adına  dövize aşağı yönlü müdahalede bulundu,suni olarak değerlenen Türk parası ile tüm dünyadan gıda ürünleri ithal etti, kendi çiftçisini neredeyse yok etme pahasına 
  • Buğday Rusya'dan
  • Et Arjantinden
  • Mısır Amerika'dan
  • Mercimek Kanada'dan
  • Pamuk Yunanistandan 
  • Pirinç Çin'den 
En fazla ithal ettiğimiz gıda ürünü ise kuru bakliyatlar, Türk çiftçisi daha uzun raf ömrü olduğundan, sebzeden çok nakliyat önem vermeli önümüzdeki yıllar, boş bulunan her alan değerlendirilmeli .

2020 yılında Dünya gazetesinin haberine göre toplamda 9.5 Milyar dolarlık gıda ithalatı yaptı Türkiye, 2022 yılında hem döviz kuru uçtu, hem hazine boşaldı, durum vahimdir .

Türk parasının devalüe edilmesi ile bu gidiş bu günden itibaren tam tersine dönmüş durumdadır.
Zaten kasası boş olan hazinenin de ithalata ayıracak kaynakları sınırlıdır, kısaca gıda ithalatı zordur artık, birkaç ithalatçıya servet kazandırma dönemi mecburen sona ermiştir.

Değersizleşen Türk lirası yüzünden en başta komşu ülkeler olmak üzere gıda üretimimiz değil yağmalanmak, adeta kapışılacaktır, arz ne kadar artarsa artsın Türk çiftçisi talebi karşımakta zorlanacak tır.
Çiftçi için iyi
Ya işçi memur ve emekli için.

Dış talep ve sofraya oturan davetsiz misafirler yüzünden gıda ürünleri tarihin gördüğü en yüksek seviyelere çıkacak gibi görünüyor , buradan, bugün bakınca 

Liberal serbest piyasa modeline devam ederek bu krizden çıkmanın mümkünatı yoktur, devlet bu günden zorlayıcı tedbirler almak durumundadır, aç tavuk darı ambarı deler derler, açlık sofuluğu bozdurur diye biliriz, meydanlar karışır, sosyal düzen bozulur, olağanüstu hal dönemlerine kapı açılabilir, bu günden tedbir alınmaz ise .

Her zaman söylediğim yazdığım bir önerim var , imkanı olanlar, parası olanlar için
Tarla alın, tarlanıza bir su kuyusu kazın, en basitinden bir konteyner yerleştirin hem bir sosyal aktivite iz olsun, hem de kendi gıdanızı organik olarak yetiştirin, altın alın, döviz koyun yastık altına, paranıza kırk kez düğüm atın 
Bu gelen fırtına değil kasırgadır bilesiniz 

Yorum Gönder for "GIDA KRİZİNDE TÜRKİYE VE TÜRK ÇİFTÇİSİ"