Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Widget HTML #1

OSMANLI NEDEN BATTI

Osmanlı neden battı ..
Osmanlının batışının sayısız nedenleri vardır , bunlardan bir tanesi ve en önemlisi Osmanlının Türk İmparatorluğu ola vizyonundan vazgeçmesidir 
Aslını araştırırsanız iki farklı Osmanlı vardır ..
Yavuz Sultan Selim'e kadar olan namı-ı diğer Türk İmparatorluğu ile Halifelikten sonra Araplaşan , kozmopolit bir yapıya öncelik vererek Türkleri dışlayan İmparatorluk …
Ve Arap'laştıkça yönetimden Türkler uzaklaştırılıp , gayri milli halklara daha çok yer verildikçe dahada çok batan koca Osmanlı İmparatorluğu
Ne zaman ki Osmanlı halifelik sevdasına düştü , Gerileme de işte o gün başladı ..

osmanlı neden battı

Halifelik ne zaman Osmanlılara geçti ?
 
O günkü şartlarda Halifeliği olmazsa olmaz gören Yavuz Sultan Selim ile akıl hocası Şeyh İdris-i Bitlis-i ve diğerleri Memlüklülerin elinden Abbasi halifeliğini almak için Mercidabık ve Ridaniye savaşlarını tertip ederler, 

Yavuz Sultan Selim akıl hocası şeyh İdrisi Bitlisinin telkinleri ile Halife olmayı aklına koyar ve Mısır'a sefer açar
Mısır Memlük'lerin idaresindedir ...

osmanlı neden battı


Hemen belirtelim , Memlük'ler hem Türk hemde sünni islamdır vede Osmanlıyı kışkırtacak hiçbir girişimde de  bulunmamışlardır ..(1517) 
Bu savaşların sonunda ise ,  Son Memlük Türk sultanı Kansu Gavri öldürülürson Abbasî Halifesi Üçüncü Mütevekkil Alellah,tan halifelik törenle alınır ..

Mütevekkil Alellah’ın hilâfeti Yavuz’e devretmesinden sonra üç sene boyunca Yedikule’de gözetim altında kaldığını, sonra serbest bırakıldığını, ufak bir maaş bağlanarak Mısır’a dönmesine izin verildiğini ve 1538’de Mısır’da öldüğünü söylüyor tarihçi Murat Bardakçı . (1)

Halifelik kılıç kuvveti ile Osmanlı'nındır ...

Lakin  çok büyük bir sorun vardır , ,
Halifelik ben Halifeyim demek ile kaim olunmaz 
Biat gereklidir ...

Arap dünyası halifeliğin kendilerinden alınmasına şiddetle karşı çıkar ve Türk halifeye biat etmek istemezler.

Bir orta yol aranır ve bulunur 

Bu yol Mısır’dan ve Arap diyarlarında seçilecek iki bin civarında ulemanın, mollanın, Ebu Suud Efendilerin İstanbul’a davet edilerek, para, mal, mülk, arazi de verilerek kalıcı olarak yerleşmelerini sağlayarak imparatorluğu Araplaştırmak ;

Diğer bir değişle Türk İslam’ı terk edilerek, 
Arap İslam’ına doğru evrilmesini, dönüştürülmesini sağlamak konusunda anlaşırlar.

Bu projeye Araplarında aklı yatar ve hayata geçirilir
Nasıl ki bu gün Türk'üm demek Siyasal İslamcılarca ayaklar altına alındı ise 
O günden sonra ..
Osmanlıda Türk kelimesi yasaklanır
Türküm , Türkmen'im diyen cezalandırılır kızılbaş yaftası vurulur , hatta kafası kesilir 

Kuyucu Murat Paşa bu yolla tam 158 000 Türkmeni celali diye katleder
Ehli beyt Türk tekkeleri yasaklanır
Halidi Nakşi Kürt tekkeleri kurulur 
 
Yine bu dönem Kürtlere sayısız imtiyazlar verilir, 
1839 birinci Tanzimat Fermanına kadar Kürtler askerlikten bile muaf tutulurlar (Kürtlere Şah İsmail diyeti ödenir…)

Yine bu dönem Türkler, saraydan, ordudan ve müesses nizamdan tasfiye edilir…

Türklerin askeri ve siyasi gücünü kırmak için bu Arap mollaların fetvalarıyla, serdengeçti birlikleri sadece Türklerden oluşturulur ve en ön safta savaştırılır, kırdırılır, ganimeti bile toplatmazlar…

Ganimeti de saraylardaki Arap mollalar ile işbirliği yapan yeniçeriler kendi aralarında paylaşırlar…

Ordudan, saraydan ve müesses nizamdan yavaş yavaş tasfiye edilen, kafası kesilen, sürgün edilen Türklerin bir kısmı bu mollalara kızar ve canını kurtarmak içinde Kürtleşmeyi ana stratejik hedef olarak seçerler.

Bu aşiretler ve boyların en büyükleri Avşarlardır, 
Halaçlardır, Mukri, Bayat, Beğdili, Evya, Yıvadır…
Buna tarihimizde “Ekrad Türkmanlar” denir…(2)

Yine Kelkit’ten Hakkâri’ye kadar olan bölgede yaşayan Akkoyunluların büyük bir kısmı İran’a gider. 

Bugün dünyanın en büyük Türk nüfusunun yaşadığı başkent Tahran’dır

Böylece yüzyıllarca başımızı ağrıtacak Kürt sorunu ve Alevilik bu politikalar sonucu gelişir ve büyür.
Osmanlı öyle bir açmaza düşmüştür ki, ne halifelikten vazgeçebilir artık ne de imparatorluğun kan kaybetmesini durdurabilir.

Çünkü imparatorluğu kuran asli unsur Türkler ve Türkmenler dışlanmıştır, 
Mezhepçiliğe kurban edilmiştir…

Mollalar, başta matbaa olmak üzere bir sürü saçma sapan fetva verirler… 
Ve sonuçta Osmanlı’ya Rönesans’ı ıskalatırlar, 

Rönesans’ı İngiltere kapar… 
Matbaa Osmanlı’ya ilk kez 1480’de Yahudiler ile gelir, sonra 
1527’de Ermeniler matbaaya kavuşur ve 
1563’te ise Rumların bile matbaası vardır. 

Bu meşhur mollalarımız her seferinde yeni bir fetva ile bizimkilerin matbaaya kavuşmasını engellerler, 
Ta ki Batı Rönesans’ı ve aydınlanmayı yakaladıktan, yani 240 yıl sonra 1727’de İbrahim Müteferrika’nın çabaları ile matbaaya kavuşuruz ama bilgiye sahip olmak için çok geçtir artık…

Şimdi açıkça şu soru sorulmalıdır; 
1299’dan 1683 Viyana Bozgunu’na kadar savaştığı tüm savaşları kazanan bir ‘’Türk imparatorluğu’’ Osmanlı varken; 

Neden son 250 yılda girdiği tüm savaşları kaybedip, bir de kurtuluş savaşı yapmak zorunda kalmıştır?!… 

Osmanlı bu dönem; 1683 Viyana Bozgunu’ndan, 
1922’de Ankara, Haymana Ovası’nda yapılan Sakarya Savaşı’na kadar tüm savaşları kaybetmiştir.

Acaba; 

Halifelik ve akabinde yürütülen Türk düşmanı, Arap tipi-mezhepçi politikalara dönülmeseydi koca bir imparatorluk batar mıydı?

Ve yine; Mevlanaların, 
Yunus Emrelerin, 
Hacı Bektaşilerin, 
Seyit Gazilerin, 
Ahmet Yesevilerin… İslam’ı, İslam değil miydi?

Osmanlıyı kuran Şeyh Edebalilerin İslam’ı, 
Akşemseddinlerin İslam’ı 
İslam değil miydi de Ebu Suudlara teslim edip batırdık koca İmparatorluğu…!

Bugün de aynı sürecin devam etmesi tarihten hiç ders almadığımızı göstermektedir.
Pir-i Türkistanlı Ahmet Yesevi der ki: 

Din bir seçimdir, ama Türklük kaderdir ! 

İşte bu yüzden ‘’Arap sevici mezhepçi” değil “Cumhuriyetçiyiz!”

Tarih tekerrürden ibarettir derler
İbret alınsa okunsa hiç tekerrür eder mi ?

Bu gün köprülerden birine Yavuz Sultan Selim köprüsü adının konması tesadüf değildir
Bu gün Türk diye bir ırkın olmadığı söylenmesi tesadüf değildir .
Ayrılıkçı azınlıkların demokrasi havarisi , ümmetçilerin yerli ve milli diye yutturulmaya çalışılması 
Türküm diyenlerin faşistlikle suçlanması hiç tesadüfi değildir 

Türklüğe Osmanlı kadar zarar veren başka bir devlet olmamıştır..
Melez bir Hanedanlığın boyunduruğu altında, önce Türk kimliğini, sonra dilini, sonra kültürünü yok eden, 
Tamamına yakını yabancı uyruklu sözde İslam için, aslında sırf fetih yağma ve talan için hareket etmiştir.
Asıl Türklere reaya muamelesi yapan, Ordusunu dahi devşirmelerden kuran, Türkmenleri dağlara süren, 
Bu yüzden; bugün dahi bu Emevi artıkları zorla, baskıyla, yine sözüm ona İslam adına, kendi menfaat, iktidar ve güç egoları için Türk milletini Araplaştırmaya, kimliğinden koparmaya çalışmakta, bunun için her türlü şeytani oyuna başvurmaktadır.

Lâkin bizler, bu ülkeyi kurup, iktidarı gerçek sahiplerine teslim eden Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giden, 
Türklüğü ile ıftihar eden ve Arap kültürünü, kalleşliklerini iyi bilen insanlar olarak, bu vatanı araplaştırmayacağız..
Bilin istedim..!

A.Atam 

Kaynaklar :

1. Murat Bardakçı 
2. Bahtiyar Aydın

 

Yorum Gönder for "OSMANLI NEDEN BATTI"