Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Widget HTML #1

MISIR ASKERİ KÜTAHYA'DA - RUS DONANMASI İSTANBUL'DA

Türkiye'nin gündeminde Libya var , Lakin Libya bu gün bir Mısır , Bir Fransa , Bir Rusya ABD ve İngiltere demektir , Bu günü okumak için düne bakmak gerekir , Bu bağlamda Yeniçeriliğin kaldırıldığı dönemi ve Kütahya anlaşmasını Kütahya işgalini tekrar hatırlamakta fayda var

Yeniçerilere karşı bir darbe ve nereyse bir katliam yapan , sonralarında yaptığı ıslahat hareketleri nedeni ile Osmanlı tebası arasında Gavur Padişah Sultan II. Mahmud olarak adlandırılan padişah 2. Mahmut Han topçulara ateş emri vererek yeniçeri ocağını büyük bir top ateşine maruz bırakmış ve hiçbir yeniçerinin kurtulmasına imkân vermemeye çalışmıştır. 

Kaçabilen yeniçeriler ise yakalandıkları yerde öldürülmüştür. 
Tarihçiler en az 70 000 yeniçerinin katledildiğini yazar ..
Osmanlı tarihlerinde yeniçerilerin ortadan kaldırılması olayına Vak‘a-i Hayriyye denir.



2. Mahmut 1826 yılında yüzyıllardır devletin merkezi kuvvetlerinin en önemlisi olan Yeniçeri Ocağı’nı lağvederek
Yerine Hz. Peygamber’in ismine atıfla asakireyi mansure-i Muhammediye adı verilen teşkilâtı kurmuştur.
Osmanlı ordusunun zayıf düştüğü idarenin tam oturamadığı yıllardır
Mısır hidivi Kavalalı Mehmet Ali paşa ile sorunlar yaşanır

Kütahya'nın Mısır kuvvetlerince işgali

Mısır Kuvvetleri Kütahya ya kadar gelir , bir müddet Kütahya Mısır işgali altında kalır ,
Osmanlı , Rusya'dan yardım talep eder

20 Şubat ta Rus donanmasının ilk kısmı İstanbul Boğazı'ndan geçerek Büyükdere önünde demirler , 

Osmanlının Rus etkisine gireceğini düşünen İngiltere ve Fransa devreye girer , 


2. Mahmut , Mehmed Ali Paşa'ya teklif edilen şartlar dahilinde bir barışın gerçekleşmesini taahhüt etmesi durumunda ..
Rus yardımından vazgeçeceğini ve donanmasının İstanbul dan ayrılmasını talep edeceğini Fransız elçiye bildirir

Fransa elçisi Amiral Roussin Kütahya daki İbrahim Paşa'ya da bir mektup göndererek Kütahya'dan geri çekilmesini ister .

Mısır'a da bir mektup göndererek Kütahya dan çekilmedikleri takdirde Fransa donanmasının Mısıra gönderileceğini bildirir

Mehmed Ali Paşa bu şartlar dahilinde Sultan'ın önerilerini reddeder ve 8 Mart tarihli bir mektupla Roussin'e verdiği cevabında elçi vasıtasıyla yapılan teklifin siyasi açıdan bir ölüm cezası olduğunu ve ölümü şerefsizliğe tercih edeceğini belirterek bu teklifi kabul edemeyeceğini açıkça ifade eder

Yabancı temsilcilerin teşebbüsleri hatta tehditleri İbrahim Paşa'nın Kütahya'daki ordusunun önünde bir set oluşturamaz ve diğer bölgeler işgal edilmeye başlanır .

Kavalalı İbrahim paşanın niyeti İzmir'e kadar olan alanı işgal etmektir 


Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın gerçek niyeti Suriye'nin tamamını ve buna ek olarak Adana, İçel ve Alanya'yı kendi idaresine dahil etmekti.

Aynı zamanda 2. Mahmut , Rus elçisinden, İbrahim Paşa ya karşı savaşmaktan ziyade, Paşa'nın emrindeki kuvvetlerin yapabilecekleri sürpriz bir saldırıya karşı İsanbul'u müdafaa için Odesa'da bulunan Rus kuvvetlerinden beş bin kişilik bir kuvvetin celb olunmasını ister .

5 Nisan tarihinde beş bin kişilik bir kuvvetle birlikte Rus donanmasının ikinci kısmı İstanbul Boğazına vasıl oldu ve Büyükdere önlerinde demirler


8 Temmuz 1833'da Ruslarla karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşması mahiyetindeki Hünkâr İskelesi Antlaşması imzalandı. 

Rus donanması İstanbul'a gelip Büyükdere'de demir atar

Bütün bu gelişmeler İngiliz kabinesini daha ciddi bir tavır takınmak mecburiyetinde bırakır
Mısır'a bir donanma gönderilmesi kararı alınır

Fransız dış işleri bakanı da İskenderiye'deki Fransız başkonsoIosuna bir mektup göndererek Mısır kuvvetlerinirin Anadolu'yu tahliye etmelerin talep eder .

Maamafih bu talep Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından kabul edilmez.

Kavalalı Mehmet Ali paşanın bu uzlaşmaz tavrı, hadisenin başından beri birbirinden farklı bir çizgiyi takip eden Fransa ve İngiltere'yi birbirine yaklaştırır .

Ve nihayet her iki devlet İstanbul'daki Rus tesirİnin bir an önce sona erdirilmesini ve İbrahim Paşa'nın İstanbul üzerine yapabileceği muhtemel yürüyüşün durdurulmasının gerekliliği hususunda mutabakata varırlar .

5 Nisan tarihinde Fransız maslahatgüzarı ile Kütahya'ya vasıl olan Reşid Bey hemen müzakerelere başlar

Müzakerelerin başlangıcından itibaren babasının taleplerinden hiçbir tavizde bulunamayacağını açık bir şekilde ifade eden Kavalalı İbrahim Paşa nihai kararını şu şekilde izhar eder .


Pederimin bana olan talimatı , Şam ve Haleb ve Adana eyaletleri ve Alaiye sancakları tamamen verilmedikçe çekilmeyeceğim der .

Müzakerelerin sonunda , Adana'nın terkine, İçel ve Alaiye sancaklarından kesilmiş ve satın alınmış kerestenin nakline rıza gösterilir
Buna mukabil, İbrahim Paşa da bu eyaletlerin tevcihine dair resmi haber gelir gelmez emrindeki askerleri geri çekeceğine dair söz verdi.

Sultan 2. Mahmut Adana'nan çekilmeyi kabul etmez
Buna mukabil İbrahim Paşa'da Kütahya'da bulunan ordusunun geri çekilmesini iptal eder

22 Nisan'da Rus donanmasının üçüncü kısmı ve Rus ordusunun ikinci kısmı İstanbul'a ulaşır 

Bu askeri birliklerin mevcudiyeti, İbrahim Paşa komutasındak i Mısır birliklerinin Anadolu'ya girmesiyle birlikte birçok zahire kaynaklarından mahrum kalan İstanbul halkını kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya bırakır ..


Bütün bu gelişmeler, İbrahim Paşa'yı Anadolu dışında tutma gayretlerini neticesiz kalır
Bu şartlar dahilinde Sultan II. Mahmud'un iki seçeneği vardı:

Ya Adana'yı İbrahim Paşa'ya bırakacak, ya da müzakerelere bir son verip, yeniden askeri hazırlıklara başlayacaktı.

1833 Kütahya Antlaşması'na göre Osmanlı Devleti Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Kandiye (Girit) valiliklerinin yanı sıra Şam (Suriye) valiliği verilecekti.

Oğlu Kavalalı İbrahim Paşa’ya ise Cidde (Hicaz) valiliği ve Adana muhassıllığı (vergi toplama hakkı) verilecekti.

Mısır kuvvetleri Anadolu'dan çekilecek ama Kavalalıların vali olduğu bölgelerde kuvvet bulundurulabileceklerdi.
Bu antlaşma her iki tarafı da memnun etmemişti.
Osmanlı devleti yeniden bu valilikleri eline geçirmek istemekteydi.

Suriye ve Filistin'de Mısır asıllı yönetimi bu yöreleri halkından istedikleri yüksek vergiler, zorunlu askerlik yükü ve zorunlu devlet angarya işleri dolayısıyla halkı içinde büyük hoşnutsuz yaratmışlardı.

Bunlar ayaklanmalara dönüştü ve
Kavalalıların özellikle Suriye'deki durumu kötüleşti.

Bu durumdan istifade etmek isteyen Osmanlı Devleti ve Sultan II. Mahmut 1839'da yeni bir orduyu Suriye'ye üzerine gönderdi.
Bu da ikinci kez 1839-1841 Osmanlı-Mısır Savaşı ortaya çıkarttı.

Gelelim günümüze .

Son dönemde Türkiye Akdeniz'de olan çıkarlarını korumak için Libya ile bir anlaşmaya gitti ..
Bu durumdan rahatsız olan Mısır ile nerede ise savaşın eşiğine gelindi

Tarih tekerrürden ibarettir
Libya'da Mısır ile savaşı göze alırken , dünkü olayların muhataplarının bu gün bir köşede seyredeceğini düşünmeyelim  

Sonuda dek okuduğunuz için teşekkür ederim
A.Atam 

Yorum Gönder for "MISIR ASKERİ KÜTAHYA'DA - RUS DONANMASI İSTANBUL'DA"