Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Widget HTML #1

ÇUVAL OLAYI NEDİR ?

Türk ordusu hiç bu kadar aşağılanmamıştı, 4 Temmuz 2003’te K.Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirilmiş, Başbakan Erdoğan, ABD’ye nota verilmesini isteyenlere “Ne notası, müzik notası mı!” demişti.

Çuval olayı ne idi

4 Temmuzda bugün süleymaniye’ deki türk özel kuvvetleri bürosuna abd askerleri baskın düzenlemiş, 11 askerimizi esir almıştı. bölgedeki peşmergelerin de desteğiyle düzenlenen baskında türk askerine silah doğrultulmuş, yüzü koyun yatırılarak bilekleri kelepçelenmiş, başına çuval geçirilerek abd'nin karargahı olarak kullanılan Kerkük havaalanı'na götürülmüştü.5 temmuz günü kerkük havaalanında yapılan sorgulamadan sonra türk askerine, guantanamo tutsaklarına yapıldığı gibi turuncu elbise giydirilmiş, elleri kelepçelenmiş, başlarına tekrar çuval geçirilerek helikopterlerle Bağdat’a götürülmüşlerdir.

Türk askerinin başına çuval geçirildi
Türk askerinin başına çuval geçirildi



Türk askerleri, dönemin başbakanı Erdoğan ile abd başkan yardımcısı cheney’nin konuşmasından tam üç gün sonra serbest bırakıldı.
Baskına uğrayan ekibin başında bulunan Türk özel kuvvetleri komutanı binbaşı aydın eser, o gün yaşananları şu şekilde anlatmıştı:
4 temmuz 2003...

Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde Türk özel timinin başına abd askerlerince çuval geçirildiği, ulusal şerefimizin ve Türk haysiyetinin bütün dünyanın gözünde 5 paralık edildiği gün.
o gün, işgalci abd'li güçlerle Kürt işbirlikçilerinin hazırladığı hain bir plan Süleymaniye’ de uygulamaya konuluyordu.
2003 yılının 4 temmuz cuma günü abd’nin 173. hava indirme tümenine bağlı askerlerle onlara destek veren Kürtlerin, süleymaniye’ deki türk özel kuvvetleri bürosuna yaptıkları baskın sırasında 11 türk askeri (3’ü subay 8’i astsubay olmak üzere) esir alıyordu.






Önce kelepçe, sonra çuval
Türk askerlerine silah doğrulttular.
Yüzü koyun yatırılarak, bilekleri kelepçelenen Türk grubu bahçeye indirildiğinde, baskıncıların bir bölümü bina çevresinde de emniyeti almış ve içerdekilerin büyük bir kısmı da evin her noktasında arama yapıyordu.
Amerikalıların yaptıkları her işlem için yardımcıları, daha doğrusu öncü kuvvetleri peşmergelerdi.
Türk askerlerine reva görülen muamele en iyimser ifade ile “fena” kavramını aşıyordu. fakat artık yapılacak hiç bir şey yoktu,
Çünkü eller kelepçelenmişti.
Amerikalılar esir aldıkları subay, astsubay ve görevliler ile baskın sırasında büroda bulunanların başına “çuval” geçirdiler!
Başa çuval geçirilmesi, esir alınanların, ıraklıların etrafı görmemeleri için yapılan bir uygulama idi.
Fakat bu kez özellikle amaç sindirme, güç gösterisi ve psikolojik baskı oluşuturmaktı.

8 araçlık (3 kamyon, 5 hummer) baskın konvoyunun yanlarında peşmerge lerde olduğu halde abd’nin karargahı olarak kullanılan, Kerkük hava alanına götürdüler.

2 kamyonun içinde 24 esir bulunuyordu. esirler ;


  • 11 türk özel timi mensubu,
  • 2 sivil türk,
  • 4 kürt muhafız,
  • 2 türkmen erkek,
  • 2 türkmen kadın,
  • 1 kürt,
  • 1 türkmen çocuk ve ingiliz vatandaşı michael todd’du.
  • Kamyonların birinde 6, diğerinde 5 türk askeri vardı.

5 temmuz günü kerkük havaalanında sorgulama yapıldıktan sonra, amerikalılar helikopterlerle türk askerlerini bağdat’a götürdüler.
Irak’ın kuzeyinde türk özel kuvvetleri mensubu 11 türk askerinin abd’liler tarafından esir alınmasıyla başlayan kriz yoğun diplomatik çabalar sonucu ancak 60 saat sonra çözülebildi.
Serbest bırakılan Türk askerleri “amerikalılar bize el-kaide muamelesi yaptı. en yakın müttefikine nasıl terörist gibi davranırlar?

Türk özel kuvvetleri komutanı binbaşı aydın eser. “4 temmuz cuma günkü baskını önce Amerikalıların ıraklılarla bir çatışması sandığını söyledi. “amerikalılar havaya ateş açıyorlardı. önce sokakta çatışma çıktı sandım. kapıyı açıp onlara yardım etmek istedim. bir baktım bize doğru ateş ediyorlar.
Amerikalılar bize doğru gaz bombası attılar.
Olayın değişik boyutlara girmemesi için teslim olduk”.
Binbaşı aydın, dayaktan incinmiş kaburga kemiğini gösterirken: “biz burada yasal olarak bulunuyoruz.
Benim rütbemi hiçe sayıp Kerkük ve Bağdat’ta kötü muamele ettiler.
Kafalarımıza çuval geçirildiği gibi ellerimizi de kelepçelediler.”
Türk özel kuvvetleri timinin komutanı binbaşı aydın eser’nin son sözü ise “bizi kürtler gammazladı.” oldu.

Saat 14:30’da türk özel kuvvetleri bürosu terk edilirken 100 metre ilerde beyaz jip içindekiler, Amerikalı yarbay tarafından birkez daha tebessümle selamlandılar.
Jip’in içinde bekleyen rehber, görevini ifa etmenin huzuru ile(!) kyb dışilişkiler bürosu'nun yolunu tutarken, konvoy süleymaniye sokaklarında yeniden bir geziye çıktı.


  • İçerde çuvallanmış türk askeri vardı.
  • Başlarında ise coni’ler ve peşmergeler…

Irak cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin ısrarla “haberimiz yok” dediği Türk özel kuvvetleri timine karşı yapılan baskında, Celal talabani’nin oğlu zaten başından sonuna kadar bu çuval baskınının içinde yer alıyordu.
Bölgede babadan oğula geçen siyaset geleneği içinde küçük Talabani önemli bir figür olma özelliğini doğuştan taşıyordu.
İşte bu Bafel Talabani, operasyon boyunca elindeki telefonla hem babasını bilgilendirmiş hemde Amerikalı konvoya yol gösterirken, aynı anda da baskını saniye saniye görüntülemişti.
Hatta bafel işi iyice abartmış,
Amerikalıların Türk özel kuvvetleri timi’ni götürmelerinin ardından “baskın sonrasını da” görüntülemişti.

Hilmi özkök: "mukavemet etmesinler"


Türk askerine abd askeri tarafından baskın yapılır, başına çuval geçirilirken dönemin genelkurmay başkanı Hilmi özkök'ün "mukavemet etmesinler" emri verdiği ortaya çıkmıştı.
Emekli.amiral Türker Ertürk, 4 temmuz 2003 günü, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral Hilmi Özkök’e odasında bildirildiğini, özkök'ün de "mukavemet etmesinler" emri verdiğini açıklamıştı.

Erdoğan: "ne notası, müzik notası mı?


Türk askerinin başına çuval geçirilmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştu.
Herkes, hükümet yetkililerinin gereken cevabı vermesini beklerken, hükümet yetkilileri ve genelkurmay başkanı Hilmi Özkök'ten iç yakan açıklamalar gelmişti.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin, "abd'ye nota verecek misiniz?" sorusuna,
"ne notası? müzik notası mı?"
Diye cevap veriyordu.
Dönemin dışişleri bakanı, Abdullah gül ise,
"büyük devletler özür dilemez" açıklamasını yapıyordu .

Bu utanç gününü ve bizi utandıranları asla unutmadık ve unutmayacağız .


Yorum Gönder for "ÇUVAL OLAYI NEDİR ?"