KABAĞIN SAHİBİ

Kıssadan hisseler
Kabağın sahibi
Kafayı usturaya vurdurmak ister koltuğa oturur
Berber alır eline usturayı kafayı kazımaya başlar
Tam bu esnada mahallenin kabadayısı dalar dükkandan içeri .
Dosdoğru kafasını kazıtmakta olan berberin arkasına geçer , kazınmış tarafına bir şaplak atar .
Sen Kalk bakalım kabak , ben traş olacağım der
Derviş sesini çıkarmaz
Dövene elsiz , sövene dilsizdir çünkü !
Herşeyin Allah'tan geldiğini inanır , sabreder
Lakin mahallenin kabadayısı geçinen kaba ve görgüsüz adamın eli gibi dilide durmamaktadır .
Traş bitinceye dek dtviş ile alay eder durur
Kabak aşağı
Kabak yukarı
Sonunda tıraş biter,
Kabadayı büyüklene büyüklene gururla kibirle dükkandan çıkar .
Lakin dışarı adım atar atmaz yokuş aşağı gelen kontrolden çıkmış bir araba gelmektedir .
Kabadayı yı altına alarak ezer öldürür
Oracıkta can verir kabadayı
Olayı baştan sona seyreden berber dayanamaz söylenir dervişe
Bre derviş biraz ağır olmadı mı ?
Derviş kafasını ağır ağır kaldırır ve berbere cevap verir .
Ben kabadayıya gücenmedim , kızmadım , kırılmadım
Lakin kabağında bir sahibi var , o gücenmiş olmalı der ..
Ne demiş Yunus Emre;
Olsun be aldırma , Yaradan yardır.
Sanmaki zalimin ettiği kârdır.
Mazlumun ahı indirir şâhı.
Herşeyin bir vakti vardır .
Yorum Gönder for "KABAĞIN SAHİBİ "